Ceza Muhakemesi Hukuku’nda “ŞÜPHE” Kavramı
Ceza Muhakemesi Hukuku’nda Şüphe Tür ve Dereceleri
Ceza Muhakemesinin soruşturma evresi bir suç şüphesi üzerine başlar ve şüphe üzerine devam eder.
Şüphenin derecesi değişmekle birlikte hem soruşturma evresi ve hem de kovuşturma evresi bir şüphe üzerine başlayıp, devam eden evrelerdir.
Soruşturma evresinin başlaması için suç şüphesi basit şüphe, diğer bir deyişle alelade bir şüphe olmalıdır. İlk bakışta bir suç işlendiği izlenimi uyanıyorsa, soruşturmanın başlaması için bu durum yeterlidir.
Soruşturma evresi yeterli şüphe ile sona erer. Cumhuriyet Savcısı suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe varsa, iddianame düzenleyip Mahkeme’ye sunar. Dolayısıyla, Kovuşturma evresi yeterli şüphe üzerine başlayacaktır.
Basit şüphe
Basit şüphe, bir suçun işlendiği izlenimini uyandıran kuşkuyu ifade eder. Soyut bir şekilde, bir ihbar veya şikayet, basit şüphe için yeterlidir. Basit şüphe, Ceza Muhakemesi’nde şüphenin en hafif derecesi olup “bir kimsenin en ufak bir ihtimalle olsun, suç işleme olasılığı bulunuyor” denilebiliyorsa, basit şüpheden bahsedilebilecektir.
Soruşturma evresi, Ceza Muhakemesi basit şüpheyle başlar. Ceza Muhakemesini ve onun ilk evresi olan soruşturma evresini başlattığı için bu basit şüpheye “başlangıç şüphesi” de denilmektedir.
Yeterli Şüphe
Yeterli şüphe, soruşturmayı sonlandıracak olan şüphelidir. Soruşturmanın sonucunda, “suç isnadı altında bulunan kişinin mahkûm edilmesi veya aleyhine güvenlik tedbiri uygulanması ihtimalinin, onun beraat etmesi ihtimalinden daha kuvvetli olduğu” söylenebiliyorsa, artık yeterli şüphe söz konusudur.
Yeterli şüphe, basit şüpheden, yani başlangıç şüphesinden farklı olarak somut delillerin varlığını gerektiren şüphedir.
Yeterli şüphenin en önemli sonucu kamu davasının açılmasına olanak sağlamasıdır. Ceza Muhakemesi’nde kamu davası yeterli şüphe üzerine açılır. Cumhuriyet Savcısı iddianameyi yeterli şüphe üzerine düzenleyerek, Mahkemeye sunar.
Kuvvetli Şüphe
Muhakeme sonucunda, suç isnadı altında bulunan kişinin aleyhine karar verilmesi ihtimali “kuvvetle muhtemel” denilebiliyorsa, yani söz gelimi mahkûm edilmesi ya da güvenlik tedbiri kararı verilmesi ihtimali, beraat kararı verilmesi ihtimalinden çok daha kuvvetli ise, kuvvetli şüpheden söz edilmektedir.
Kuvvetli şüphe için somut delili de aşan ve neredeyse kesinlik derecesine varan bir somut delile ihtiyaç bulunmaktadır. Örneğin, ses ve veya görüntü tespit eden bir belge kuvvetli şüphe uyanmasına neden olabilecektir. Böyle durumlarda, sanık yargılama sonucunda kuvvetle muhtemel olarak ceza alacak veya bir güvenlik tedbiri uygulanacak denebiliyorsa, kuvvetli şüpheden söz etmek mümkündür.
Örneğin, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 74’e göre, Gözlem Altına Alma tedbirinin uygulanabilmesi için kuvvetli suç şüphesi bulunmalıdır.
Kuvvetli Şüphe Sebebi
Bazen de Kanun Koyucu “kuvvetli şüphe sebebi” ifadesini kullanmaktadır.
Basit şüpheyi aşan, ancak kuvvetli şüphe boyutuna varması gerekli olmayan kuşku seviyesine, kuvvetli şüphe sebebi adını verilmektedir.
Kanun koyucu, birtakım Koruma Tedbirlerinde kuvvetli şüphe sebebini aramıştır. Örneğin, CMK 128’deki “Taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma tedbiri” için kuvvetli şüphe sebebinin ortaya çıkması gerekmektedir.
Keza, bilgisayarda, bilgisayar programlarında, bilgisayar kütüklerinde, Arama Kopyalama ve El Koyma Tedbirinin uygulanabilmesi için kuvvetli şüphe sebebi aranır.
Gizli soruşturma tedbirleri olarak ifade edilen ve CMK 135 ve devamındaki maddelerde düzenlenen “Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi tedbiri”, “Teknik araçlarla izleme tedbiri”, “Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi tedbiri” söz konusu olduğunda, Kanun Koyucu bunların uygulanma şartını da kuvvetli şüphe sebebi olarak göstermiştir.
Makul şüphe
Bazen de Kanun Koyucu, Ceza Muhakemesinin bazı normlarında, “makul şüphe” ifadesini kullanmaktadır.
Makul şüphe, “hayatın olağan akışına göre genellikle olaylar karşısında duyulan şüphe” olarak ifade edilebilir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne göre ise, “makul şüphe, taraflar dışında kalan, diğer bir deyişle soruşturma, kovuşturma makamları ve şüpheli/sanık dışında kalan, tarafsız üçüncü bir göz tarafından ortaya konulan olgular ve bilgiler doğrultusunda bir suçun gerçekten işlenmiş olabileceği düşüncesini uyandıran şüphedir”.
Makul şüphede soyut bir ihbar veya şikayeti aşan bir şüphe söz konusudur. Bu nedenle, makul şüphe ile basit şüphe aynı anlamda değildir. Makul şüphe, basit şüpheyi aşan ve basit şüpheyi bir takım somut olgularla, somut emareler ile destekleyen şüphe derecesidir.
Bazı Koruma Tedbirlerinde, Kanun Koyucu, makul şüphe ifadesini kullanmaktadır. Örneğin, Arama ve El Koyma tedbirinin uygulanabilmesi için makul şüphe gerekmektedir.
Kanun koyucu, Yakalama ve Gözaltı tedbirlerinin hangi şüphe derecesi üzerine uygulanacağı hususunda açık bir düzenleme yoluna gitmemiştir. Buna karşın, özelliklerinden ve şartlarından dolayı, hem yakalama hem de gözaltına alma için basit şüpheyi aşan bir şüphe derecesi gerekir ki, bu da yine makul şüphelidir.